İbn-i Vahşiyye’nin ️”Şevkü’l-Musteham ila Marifeti Rumuzi’l-Aklam” isimli Eseri
Merhaba sevgili okuyucu;
Sana, eski çağlardan günümüze uzanan gizemli bir figürden bahsedeceğim. İsmi, Ebû Bekr Ahmed b. Alî, ama aynı zamanda İbn Vahşiyye olarak da bilinir. Onun hakkında neler söylenebilir? Gerçekten var mıydı yoksa sadece bir efsane miydi? Belki de sırlarla dolu yaşamı ve eserleri, bu soruları cevaplandırmak için bir ipucu sunabilir.
İbn Vahşiyye’nin adı, ilk kez el-Fihrist adlı eserde geçiyor. Ancak, bu kaynaklardaki çelişkili bilgiler ve belirsizlikler, onun gerçekliğini sorgulamamıza neden oluyor. Kimdi o gerçekten?
Bazı kaynaklara göre, İbn Vahşiyye’nin sihir ve tılsımlarla ilgili kitapları vardı ve bu konuda oldukça bilgiliydi. Ancak, diğer kaynaklar onun gerçekliğini sorguluyor ve bu kitapların aslında başka birinin eseri olabileceğini iddia ediyor. Peki, gerçekten neydi İbn Vahşiyye’nin eserleri?
İbn Vahşiyye’nin eserlerinin içeriği hakkında çok fazla bilgiye sahip değiliz, ancak bazı kaynaklarda kimya, tarım ve felsefe gibi çeşitli konularda yazdığı belirtiliyor. Özellikle, tarım hakkındaki eseri, uzun süre tartışmalara konu olmuş ve kaynağı üzerine çeşitli teoriler ortaya atılmıştır.
Ancak, İbn Vahşiyye’nin gerçekliği hakkındaki belirsizlikler, onun hakkında yazılanları daha da ilginç hale getiriyor. Gerçek biri olabilir miydi, yoksa sadece bir efsanenin parçası mıydı? Belki de gerçeği hiçbir zaman bilemeyeceğiz, ancak onun hakkındaki spekülasyonlar ve eserlerinin gizemi, ilgi çekmeye devam edecek gibi görünüyor.
Belki de İbn Vahşiyye’nin gerçekliğini araştırmak, sadece onun hakkında değil, aynı zamanda geçmişin gizemlerini de anlamamıza yardımcı olabilir. Onun hikayesi, bilmediğimiz pek çok şeyin izini sürmek için bir fırsat sunuyor olabilir.
İbn Vahşiyye’nin hayatı ve eserleri hakkında bilgi edinirken, araştırmacılar arasında çeşitli görüşler bulunmaktadır. Bazıları onu bir sihirbaz olarak görürken, diğerleri onun sadece bir efsane olduğunu iddia eder. Ancak, gerçeklikle ilgili belirsizliklere rağmen, onun eserleri ve mirası, tarih boyunca büyük ilgi uyandırmıştır.
İbn Vahşiyye’nin en ünlü eserlerinden biri, eski harfler ve hiyeroglifler hakkında bilgi veren bir kitaptır. Bu eser, Joseph von Hammer-Purgstall tarafından 1806’da İngilizce’ye çevrildi ve yayınlandı. O zamandan beri, birçok farklı dilde ve basımda yeniden yayınlanmıştır, ancak asıl metin hala birçok bilinmeyeni içermektedir.
Kitabın içeriği, eski Mısır rahipleri ve gizemli törenleri hakkında da bilgi içermektedir. İbn Vahşiyye’nin bu konudaki bilgileri, o dönemin gizemlerine ışık tutmaktadır. Ancak, bu bilgilerin doğruluğu ve gerçekliği hala tartışmalıdır.
İbn Vahşiyye’nin eserlerinin incelenmesi, onun dönemi ve kültürü hakkında daha fazla bilgi edinmemize yardımcı olabilir. Ancak, bu inceleme süreci, araştırmacılar arasında farklı yorumlara yol açabilir ve daha fazla soru işareti doğurabilir.
Hayal gücünüzü kullanarak, kendinizi 1806 yılında Londra’da bulunmuş gibi hissedin. O zamanlar, Joseph von Hammer-Purgstall’ın İngilizce çevirisiyle yayınlanan “Ancient Alphabets and Hieroglyphic Characters Explained” adlı kitap raflarda yerini almıştı. Ancak, bu kitabın kökenleri çok daha eski zamanlara dayanmaktadır.
Bu eski metin, Mısır’ın gizemli hiyeroglifleri üzerine derinlemesine bir inceleme sunuyor. Ancak, işlerin aslında ne kadar da karmaşık olduğunu anlamak için metnin kökenlerine inmemiz gerekiyor. İbn Vahşiyye’nin eseri olan “Şevku’l-müstehâm fî ma‘rifeti rumûzi’l-aklâm” yani “Kalemlerin İşaretlerine Dair Bilgi Konusunda Şaşkın Olanların Arzusu” adlı bu eser, asırlar boyunca merak uyandırmış ve araştırmacıların ilgisini çekmiştir.
Öncelikle, İbn Vahşiyye’nin kim olduğunu anlamak önemlidir. Kendisiyle ilgili net bilgilere ulaşmak zor olabilir, çünkü tarih boyunca pek çok tartışma yaşanmıştır. Bazı kaynaklara göre, o bir sihirbaz ve tılsımlarla uğraşan biriydi. Diğer kaynaklar ise onun bir alkimist ve gizli bilimler uzmanı olduğunu iddia eder. Gerçekten de, İbn Vahşiyye’nin kitapları arasında sihir ve tılsım üzerine yazılmış eserler bulunmaktadır.
İbn Vahşiyye’nin eseri, farklı zaman dilimlerinde farklı bilim insanları tarafından keşfedilmiş ve incelenmiştir. Joseph von Hammer-Purgstall’ın İngilizce çevirisi, eserin 19. yüzyılda Batı dünyasına tanıtılmasında önemli bir rol oynamıştır. Ancak, eserin asıl kökenlerine inildiğinde, Kahire’de bulunan bir nüsha üzerinde yapılan çalışmalar dikkat çekmektedir.
Bahsedilen nüsha, 2 Muharrem 1166 (9 Kasım 1752) tarihinde tamamlanmıştır. Ancak, bu tarihin gerçekte Perşembe gününe denk geldiğini belirtmek önemlidir, çünkü metindeki bazı tarihlerde çelişkiler bulunmaktadır. Bu nüsha, daha önce tamamlanmış olan bir başka nüshaya dayanılarak istinsah edilmiştir. İstinsah edilen bu nüsha ise, 7 Rebî‘ülâhîr 413 (10 Temmuz 1022) tarihinde tamamlanmıştır. Bu asıl nüshanın ferağ kaydında ise kitabın tamamlandıktan sonra “Emîrü’l-müminîn Abdülmelik b. Mervân’ın hizânesi”ne verildiği belirtilmiş ve saltanatının devamlılığı dile getirilmiştir.
Ancak, bu dua ve kayıtlardaki tarihler arasındaki çelişki, daha derin bir anlam taşımaktadır. Halife Abdülmelik b. Mervân’ın Hicrî 86 (Milâdî 705) yılında vefat etmiş olduğunu düşünürsek, kitabın tamamlanmasından önce bu tarihten uzun bir süre önce yaşamış olması dikkat çekicidir. Bu çelişkiler, kitabın gizemini arttırır ve okuyucuları derinlemesine düşünmeye sevk eder.
Bu arada, Joseph von Hammer-Purgstall’ın çalışmaları sırasında dikkat çekici bir keşif daha yapılmıştır. Erken modern dönemde Mısır hiyeroglifleri üzerinde çalışan en ünlü bilim adamlarından biri olan Alman âlim Athanasius Kircher (1602–1680), İbn Vahşiyye’nin eserine aşina olduğunu ortaya çıkarmıştır. Hammer, Kircher’in hiyerogliflerle ilgili eserinden alıntılar yaparak bu durumu açıklamıştır.
Ancak, hangi eserin kastedildiği net olarak belirtilmemiştir. Araştırmalarım sonucunda, Roma’da 1650 yılında yayınlanan “Obeliscus Pamphilius” adlı eserin bu alıntılara kaynaklık ettiğini tespit ettim. Kircher, bu eserde Arapça kaynaklardan faydalandığını belirtmiş ve “Aben Vaschia” adını verdiği kişinin Malta adasında, Türk ganimetleri arasında bulduğu kitaptan bahsetmiştir. Bu kitabın İbn Vahşiyye’ye ait olduğu şüphe götürmez bir gerçektir.
Share this content:
Yorum gönder