Kader Değişir mi? Biz kaderimizi değiştirebilir miyiz?

Kader konusu, İslam inancında derin ve hassas bir mesele olup, doğru anlaşılması için Kur’ân-ı Kerim, hadis-i şerifler ve âlimlerin görüşleriyle konuya yaklaşmak önemlidir. Kader, Allah’ın ilmi, iradesi ve kudretiyle her şeyi ezelî olarak takdir etmesi anlamına gelir. Ancak, bu takdirin değişmezliği ve insanın iradesiyle ilişkisi sıkça merak edilir. Bu soruya, hem ilmi hem de anlaşılır bir şekilde, ayetler, hadisler ve âlimlerin açıklamalarıyla cevap verebiliriz.

Bu mesele, İslâm inancının en hassas, en derin, en çok suistimale açık ve aynı zamanda en çok hikmet içeren konularından biridir. “Kader değişir mi?” sorusuna verilecek cevap, basit bir kelime ile değil; ayet, hadis ve alimlerin beyanları ile çerçevelenmiş ilmî bir anlayışla verilmelidir. Şimdi adım adım, bu sorulara nasıl cevap verilebileceğini açıklayayım:

Kader Değişir mi? Kaderimi Nasıl Değiştiririm?

Kader, Allah’ın ezelî ilmiyle her şeyi bilmesi, takdir etmesi ve yaratmasıdır. Kur’ân-ı Kerim’de Allah (c.c.) şöyle buyurur:
“Şüphesiz biz, her şeyi bir ölçü ve takdir ile yarattık.” (Kamer, 54/49)
Bu ayet, her şeyin Allah’ın ilmi ve takdiriyle gerçekleştiğini gösterir. Ancak, kader konusu iki temel başlıkta ele alınır: Kader-i Mutlak ve Kader-i Muallak.

1. Kader-i Mutlak ve Kader-i Muallak

  • Kader-i Mutlak: Allah’ın değişmez iradesiyle belirlenen, insanın iradesi dışında olan şeylerdir (örneğin, doğacağımız yer, anne-babamız, cinsiyetimiz). Bu konuda değişim mümkün değildir.
  • Kader-i Muallak: İnsanın iradesine bağlı olarak şekillenen, dua, sadaka, tövbe ve salih amellerle değişebilen kaderdir. Örneğin, bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
    “Sadaka, belayı defeder ve ömrü uzatır.” (Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, 3/63)
    Bu hadis, sadakanın kader-i muallak kapsamındaki bazı olayları değiştirebileceğini gösterir.

2. Kader ve İnsanın İradesi

İslam’a göre insan, cüz’î irade sahibidir ve bu irade ile hayır veya şer yolunu seçebilir. Allah, insanın neyi seçeceğini ezelî ilmiyle bilir, fakat bu bilgi, insanı seçmeye zorlamaz. Kur’ân’da şöyle buyrulur:
“Kim doğru yolu seçerse, kendi lehine seçmiş olur; kim de saparsa, kendi aleyhine sapmış olur.” (İsrâ, 17/15)
Bu ayet, insanın seçimlerinden sorumlu olduğunu vurgular. İmam Gazâlî (r.a.), kaderin Allah’ın ilmi olduğunu, ancak insanın fiillerinde özgür olduğunu belirtir ve şöyle der:
“Kader, Allah’ın ilmidir; senin fiillerin ise senin kazancındır.”

3. Kaderi Değiştirmek İçin Neler Yapılabilir?

Kader-i muallak kapsamında, kişi dua, tövbe, salih amel ve güzel ahlakla kaderinde olumlu değişiklikler sağlayabilir. İşte bu konuda yapılabilecekler ve dayanakları:

  • Dua Etmek: Dua, kaderi değiştirebilecek en güçlü vesilelerden biridir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
    “Kader, ancak dua ile değiştirilir.” (Tirmizî, Kader, 6)
    Kur’ân’da da dua teşvik edilir: “Bana dua edin, duanızı kabul edeyim.” (Mü’min, 40/60)
    Duanın samimi, ısrarlı ve ihlaslı olması önemlidir. Örneğin, bir musibetten korunmak veya hayırlı bir netice için dua edilebilir.
  • Tövbe ve İstiğfar: Günahlar, musibetlerin gelmesine sebep olabilir. Tövbe ile Allah’ın rahmetine sığınmak, kaderdeki olumsuzlukları değiştirebilir. Kur’ân’da şöyle buyrulur:
    “Kim tövbe eder ve salih amel işlerse, işte o, Allah’a gerçek bir dönüş yapar.” (Furkan, 25/71)
    İbnü’l-Kayyim (r.a.) der ki: “Tövbe, kalbin Allah’a dönüşüdür; bu dönüş, kaderin hayra dönmesine vesile olur.”
  • Sadaka Vermek: Sadaka, belaları defeder ve ömrü uzatır. Yukarıda zikredilen hadis, sadakanın kader üzerindeki etkisini açıklar. Örneğin, bir fakire yardım etmek, hem dünyevi hem uhrevi bereket getirir.
  • Salih Ameller: Namaz, oruç, Kur’ân tilaveti ve zikir gibi ameller, Allah’ın rızasını kazandırır ve kaderde hayırlı sonuçlara vesile olabilir. Kur’ân’da şöyle buyrulur:
    “Kim salih bir amel işlerse, kendi lehinedir.” (Fussilet, 41/46)
  • Güzel Ahlak ve Sabır: Güzel ahlak, insan ilişkilerini düzeltir ve Allah’ın lütfuna mazhar kılar. Sabır da musibetlerin kaderde hayra dönüşmesine vesiledir. Hz. Ali (r.a.) şöyle demiştir:
    “Sabır, musibeti hayra çeviren bir anahtardır.”

4. Alimlerin Görüşünden

İmam Gazâlî şöyle buyurur:

“Kader, Allah’ın ilmidir. Kulun duası ise iradesidir. İkisi arasında çatışma yoktur. Dua kaderi değiştirmez, kaderin içinde duanın değiştirici olması yazılmıştır.”

İmam Rabbânî ise Mektûbât’ta şöyle ifade eder:

“Dua etmek, kaderi değiştirmez gibi görünse de, Allah ezelde o duayı ve o duayla gelen değişimi zaten yazmıştır. Kul dua ettiği için değişmez, dua edileceği zaten takdir edilmiştir.”

Bu sözler kaderin hem sabit hem dinamik doğasını anlamamıza yardımcı olur.

Rabbim bizim kaderimizi değiştirecekse kendine dosdoğru bir kul olmamızı sağlayacak şekilde değiştirsin.

Kürşad BERKKAN

Yorum gönder