Nimetlerin Farkında Olmak!
İnsanlık tarihinde, birçok bilge insanın ifadesinde sıkça yer alan bir düşünce var: “Nimeti bilmeyen, şükrü etmeyen insandır.” Bu sözün içinde, hayatın bize sunduğu sayısız nimetin farkında olmanın ve onları şükranla karşılamak gerektiğine dair derin bir öğüt yatıyor. Ancak, bu kavramı anlamak ve yaşamak bir sanattır.
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) yaşantısında da bu öğüt belirgin bir şekilde görülür. O, her gününe nimetlerin şükürle başlar, gecesiyle sonlandırırdı. Akşam olunca, yaşadığı gün boyunca kendisine sunulan nimetler için Allah’a hamd eder ve “Hiçbiri benden değildi, hepsi sendendi” derdi. Sabah uyandığında ise, karşılaştığı herhangi bir sıkıntı için yine Allah’a şükreder ve “Hepsi senindir ve sendendir, hiçbiri benim değildir” derdi. Bu anlayışla, her anın değerini ve nimetlerin gerçek sahibini hatırlar, bu farkındalıkla yaşardı.
Ancak günümüzde, bu anlayışı sürdürmek ve yaşamak zor olabilir. Günümüz insanı, sürekli koşturan ve sürekli tüketen bir yapıya sahip. Nimetlerin farkında olmak ve onlara şükretmek, akletmeyi gerektirir. Ancak akletmek istemeyenler için, yaşamlarında bir parametre değiştiğinde, Allah’ın gerçek sahib olduğunu hatırlatacak değişiklikler meydana gelir. Örneğin, bir sağlık sorunuyla karşılaşan biri, sağlığın gerçek bir nimet olduğunu fark eder.
İşte bu noktada, şükür sanatı devreye girer. Şükür, sadece dudaklardan dökülen bir teşekkür değildir. Şükür, kalpten gelir ve yaşamın her anında hissedilir. Şükür, nimetlerin farkında olmak, onları korumak ve onlara değer vermek demektir.
Şükür, bir yolculuktur. Bu yolculukta, insan kendisiyle, çevresiyle ve yaratıcısıyla olan bağını güçlendirir. Nimetlerin gerçek sahibini hatırlamak, insanı mütevazi kılar ve minnettarlık duygusunu geliştirir.
Allah’ın üzerimizdeki nimetlerini hatırlamak, aslında bir uyarıdır. Bu uyarı, unutulmaması gereken bir gerçeği hatırlatır: Her nimetin gerçek sahibi Allah’tır. Bu bilinçle yaşamak, insanı daha şükreden, daha minnettar ve daha huzurlu biri yapar.
Nimetlerin farkında olmak ve şükretmek, aslında bir sanattır. Bu sanatı öğrenmek ve yaşamak, insanı daha bilge, daha mutlu ve daha huzurlu bir varlık yapar.
Bu yüzden, hayatımızın her anında nimetlerin farkında olalım ve şükredelim. Çünkü, şükür insanı Allah’a yaklaştırır ve yaşamı daha anlamlı kılar.
Share this content:
Yorum gönder