Dini Yazılar

İlahi Hikmet: Her Şeyde Gizli Olan Bilgeliği Görmek

22.10.2025 472 Görüntülenme Admin User

İlahi Hikmet: Her Şeyde Gizli Olan Bilgeliği Görmek

Evrenin karmaşık düzeni, insanın iç dünyasının derinlikleri, doğanın döngüsü ve tarihin akışı… Tüm bunlar, dikkatli bir gözlemci için sayısız ders ve anlam barındırır. İşte bu anlamı kavrama, olayların ardındaki gerçeği görme yeteneği, İslam düşüncesinde "hikmet" olarak adlandırılır. Hikmet, sadece bilgi sahibi olmak değil, aynı zamanda bu bilgiyi doğru bir şekilde yorumlayıp hayatın içinde uygulamaktır. Bu yazımızda, Kur'an-ı Kerim'deki 'hikmet' kavramının derinliklerine inecek, Lokman Sûresi, Bakara 269 ve Nahl 125 ayetleri ışığında bu kavramı anlamaya çalışacak ve İmam Şafii, İbn Arabi ve Sadra gibi önemli İslam düşünürlerinin hikmet anlayışlarını karşılaştıracağız.

Hikmet Nedir? Kur'an'da Hikmet Kavramı

Hikmet kelimesi, Arapça kökenli olup "hükmetmek, engellemek, sağlamlaştırmak" gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise, doğru bilgiye sahip olmak, olayların iç yüzünü kavramak, aklı selim ile hareket etmek ve adaletle hükmetmek demektir. Kur'an-ı Kerim'de hikmet, Allah'ın bir lütfu olarak nitelendirilir ve peygamberlere verilen önemli bir özellik olarak vurgulanır. Hikmet sahibi kişi, Allah'ın yarattığı her şeyde bir anlam ve amaç görür, olaylardan ibret alır ve hayatını bu doğrultuda şekillendirir.

Kur'an'da hikmet kavramının geçtiği birçok ayet bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Lokman Sûresi: Lokman Hekim'in oğluna verdiği öğütler, hikmetli sözler olarak Kur'an'da yer alır. Bu öğütler, Allah'a şirk koşmamak, anne babaya iyilik etmek, namaz kılmak, iyiliği emredip kötülükten sakındırmak gibi temel ahlaki ve dini prensipleri içerir. Lokman Hekim'in hayatı ve öğütleri, hikmetin pratik hayattaki tezahürünü gösteren önemli bir örnektir.
  • Bakara 269: "Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilirse, ona çok hayır verilmiştir. Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar." Bu ayet, hikmetin Allah'ın bir lütfu olduğunu ve hikmet sahibi olanlara büyük bir hayır verildiğini vurgular. Aynı zamanda, hikmetin akıl sahipleri tarafından anlaşılabileceği ve onlara öğüt verebileceği belirtilir.
  • Nahl 125: "Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et; onlarla en güzel şekilde tartış. Şüphesiz Rabbin, yolundan sapanları en iyi bilendir ve O, hidayete erenleri de en iyi bilendir." Bu ayet, davet yönteminde hikmetin önemini vurgular. İnsanları Allah'ın yoluna davet ederken, hikmetli ve güzel sözlerle yaklaşmak, tartışmalarda adaletli ve nazik olmak gerektiği belirtilir.

Hikmetin Unsurları

Kur'an'daki ayetler ışığında hikmetin temel unsurları şunlardır:

  • İlim: Hikmet, öncelikle doğru ve güvenilir bilgiye sahip olmayı gerektirir. Bu bilgi, Kur'an ve Sünnet'ten elde edilen dini bilgiler olabileceği gibi, evrenin ve insanın yaratılışına dair bilimsel bilgiler de olabilir.
  • Tefekkür: Sadece bilgi sahibi olmak yeterli değildir. Bu bilgiyi derinlemesine düşünmek, anlamını kavramak ve hayatla ilişkilendirmek gerekir. Tefekkür, olayların ardındaki hikmeti görmemizi sağlar.
  • İbret Alma: Geçmişte yaşanan olaylardan ders çıkarmak, hatalardan kaçınmak ve doğru yolu bulmak için önemlidir. İbret almak, hikmetin önemli bir parçasıdır.
  • Amel: Hikmet, sadece teorik bilgi değil, aynı zamanda bu bilginin hayata geçirilmesidir. Bilgiyle amel etmek, doğru davranışlarda bulunmak ve ahlaki değerlere uygun yaşamak, hikmetin pratik tezahürleridir.
  • Adalet: Hikmet sahibi kişi, adaletli davranır, hakkaniyetli hükümler verir ve insanlara karşı dürüst olur. Adalet, hikmetin temel bir özelliğidir.

İslam Düşünürlerinin Hikmet Anlayışları

İslam düşünce tarihinde birçok önemli isim, hikmet kavramını farklı açılardan ele almış ve yorumlamıştır. Bu düşünürlerin yaklaşımlarını karşılaştırmak, hikmetin zenginliğini ve derinliğini daha iyi anlamamızı sağlar.

İmam Şafii'nin Hikmet Anlayışı

İmam Şafii, fıkıh usulünün kurucularından biri olarak bilinir. Onun hikmet anlayışı, daha çok şer'i hükümlerin anlaşılması ve yorumlanması üzerine odaklanmıştır. İmam Şafii'ye göre hikmet, Kur'an ve Sünnet'in doğru bir şekilde anlaşılması ve uygulanmasıdır. O, fıkhi meselelerde istinbat yaparken, Kur'an ve Sünnet'in lafzi anlamlarını dikkate almanın yanı sıra, hükümlerin amacını ve hikmetini de göz önünde bulundurmuştur. İmam Şafii, hikmetin ilimle birlikte amelle tamamlandığını savunmuştur.

İbn Arabi'nin Hikmet Anlayışı

İbn Arabi, İslam tasavvufunun en önemli temsilcilerinden biridir. Onun hikmet anlayışı, vahdet-i vücud (varlığın birliği) düşüncesi üzerine kurulmuştur. İbn Arabi'ye göre hikmet, Allah'ın varlığının her şeyde tecelli etmesini görmektir. O, evrenin bir ayna olduğunu ve bu aynada Allah'ın isim ve sıfatlarının yansıdığını savunur. İbn Arabi'ye göre hikmet sahibi kişi, bu tecellileri fark eder ve her şeyde Allah'ı görür. Onun "Fusus'ul Hikem" adlı eseri, farklı peygamberlerin hikmetlerini konu alan önemli bir çalışmadır.

Sadra'nın Hikmet Anlayışı

Molla Sadra olarak da bilinen Sadruddin Muhammed eş-Şirazi, İslam felsefesinin önemli bir temsilcisidir. Onun hikmet anlayışı, "el-Hikmet'ül Müteâliye" (Aşkın Hikmet) olarak bilinir. Sadra'ya göre hikmet, varlığın hakikatini anlama çabasıdır. O, varlığı derecelendirir ve en üst düzeyde Allah'ın varlığını görür. Sadra'ya göre hikmet sahibi kişi, aklını ve kalbini kullanarak varlığın farklı düzeylerini anlar ve Allah'a ulaşmaya çalışır. Onun felsefesi, akıl ve sezgiyi birleştirerek hikmete ulaşmayı hedefler.

Sonuç

Hikmet, İslam düşüncesinde önemli bir kavramdır. Kur'an-ı Kerim'de Allah'ın bir lütfu olarak nitelendirilen hikmet, doğru bilgiye sahip olmak, olayların iç yüzünü kavramak, aklı selim ile hareket etmek ve adaletle hükmetmek anlamına gelir. Lokman Sûresi, Bakara 269 ve Nahl 125 ayetleri, hikmetin önemini ve nasıl elde edilebileceğini gösteren önemli örneklerdir. İmam Şafii, İbn Arabi ve Sadra gibi İslam düşünürleri, hikmet kavramını farklı açılardan ele almış ve yorumlamışlardır. Bu farklı yaklaşımlar, hikmetin zenginliğini ve derinliğini daha iyi anlamamızı sağlar. Özetle, hikmet sahibi olmak, evrenin ve insanın yaratılışındaki anlamı kavramak, olaylardan ibret almak ve hayatı bu doğrultuda şekillendirmek demektir. Bu da ancak ilim, tefekkür, ibret alma, amel ve adaletle mümkün olabilir.

Anahtar Kelimeler: Hikmet, tefekkür, ibret, ilim, hakikat.

Yorumlar (0)

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Giriş Yap

Bunları da Okuyabilirsiniz

Kun Fayakûn’: Yaratılışın İlahi Emri ve Ko…
Melamilik (Melâmetîlik): Riyadan Kaçışın, …
ESMA'ÜL HÜSNA EBCED DEĞERLERİ
Kalp, Ruh ve Akıl: İnsandaki İlahi Merkezl…