Dini Yazılar

Marifetullah: Allah’ı Bilmenin Yolları

22.10.2025 437 Görüntülenme Admin User

Marifetullah: Allah’ı Bilmenin Yolları

Marifetullah, kelime anlamı olarak "Allah'ı bilmek" demektir. Ancak bu bilmek, salt bir bilgi yığınına sahip olmak değil, aksine kalbin derinliklerinde hissedilen, yaşanılan, varlığın her zerresine nüfuz eden bir idrak ve tanıma halidir. Bu idrak, insanı Allah'a yaklaştıran, O'nunla arasındaki bağı güçlendiren, ahlakını güzelleştiren ve hayatına anlam katan bir nurdur. Marifetullah, İslam düşüncesinde en önemli hedeflerden biri olarak kabul edilir. Çünkü Allah'ı tanımak, O'na layıkıyla kulluk etmenin, O'nun rızasını kazanmanın ve ebedi saadete ulaşmanın temelidir.

Bu yazımızda, Kur'an'daki marifetullah vurgusunu, İmam Ali'nin (عليه السلام) "Tanrı'yı Tanıma" hutbelerinden, Gazâlî'nin "Ma'rifetullah" bölümlerinden ve Mevlânâ'nın Mesnevî'sinden örneklerle inceleyerek, marifetullah yolculuğunda bize rehberlik edecek ipuçlarını sunmaya çalışacağız.

Kur'an'da Marifetullah Vurgusu

Kur'an-ı Kerim, Allah'ı tanımaya ve O'nun varlığını, birliğini, sıfatlarını tefekkür etmeye davet eden ayetlerle doludur. Bu ayetler, insanı yaratılışın sırlarını keşfetmeye, evrenin düzenini anlamaya ve kendi nefsini tanımaya yönlendirir. Örneğin, "Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbirini izlemesinde akıl sahipleri için elbette deliller vardır. Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler ve derler ki: 'Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın, sen her türlü eksiklikten uzaksın. Bizi ateş azabından koru.'" (Âl-i İmrân, 3/190-191) ayeti, tefekkürün marifetullah yolunda ne kadar önemli bir araç olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Kur'an, insanı sadece dış dünyayı değil, kendi iç dünyasını da keşfetmeye davet eder. "Kendinizde de (nice ayetler vardır). Görmez misiniz?" (Zâriyât, 51/21) ayeti, insanın kendi nefsini tanımasının, Allah'ı tanımaya giden en önemli yollardan biri olduğunu vurgular. Çünkü insan, kendi varlığındaki mükemmelliği, acziyetini ve ihtiyaçlarını idrak ettikçe, Allah'ın kudretini, rahmetini ve hikmetini daha iyi anlar.

Kur'an, Allah'ı tanımak için sadece aklı kullanmayı yeterli görmez. Aksine, kalbin de bu süreçte aktif rol oynaması gerektiğini belirtir. "Kalpleri vardır, fakat onunla anlamazlar; gözleri vardır, fakat onunla görmezler; kulakları vardır, fakat onunla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidirler, hatta daha da aşağıdırlar. Onlar gafillerin ta kendileridir." (A'râf, 7/179) ayeti, kalbin gaflete düşmesinin, Allah'ı tanımaya engel olduğunu açıkça ifade eder. Bu nedenle, marifetullah yolculuğunda kalbin temizlenmesi, arındırılması ve Allah'a yöneltilmesi büyük önem taşır.

İmam Ali'nin (عليه السلام) "Tanrı'yı Tanıma" Hutbeleri

İmam Ali (عليه السلام), Nahc'ül-Belâga'da yer alan hutbelerinde, Allah'ı tanımaya dair derin ve kapsamlı bilgiler sunar. O'nun hutbelerinde, Allah'ın sıfatları, fiilleri, yaratılıştaki hikmeti ve insanın Allah'la olan ilişkisi üzerine yoğunlaşılır. İmam Ali (عليه السلام), Allah'ı tanımayı, en üstün bilgi ve en değerli hazine olarak nitelendirir.

İmam Ali (عليه السلام), bir hutbesinde şöyle buyurur: "O'nu akıllarla idrak edemezsiniz, fikirlerle kuşatamazsınız, gözlerle göremezsiniz. O, her şeyin üzerindedir, her şeyden uzaktır. O, her şeye yakındır, her şeyle birliktedir. O, her şeyi bilir, her şeyi görür. O, her şeye kadirdir, her şeyin yaratıcısıdır." Bu sözler, Allah'ın zatının idrak edilemezliğini, ancak sıfatları ve fiilleri aracılığıyla tanınabileceğini vurgular.

İmam Ali (عليه السلام), Allah'ı tanımak için tefekkürün önemine de dikkat çeker. O, "Tefekkür, kalbin nurudur." buyurarak, tefekkürün kalbi aydınlattığını, gerçeği görmeyi sağladığını ve Allah'a yakınlaştırdığını ifade eder. İmam Ali (عليه السلام)'nin hutbeleri, marifetullah yolculuğunda bize rehberlik edecek, kalbimizi aydınlatacak ve Allah'a olan aşkımızı artıracak değerli bilgilerle doludur.

Gazâlî'nin "Ma'rifetullah" Bölümleri

İmam Gazâlî, İhya-u Ulum'id-Din adlı eserinde, "Ma'rifetullah" başlığı altında, Allah'ı tanımanın önemini, yollarını ve sonuçlarını detaylı bir şekilde ele alır. Gazâlî'ye göre, marifetullah, imanın özü ve kulluğun temelidir. O, Allah'ı tanımayan bir insanın, gerçek anlamda iman edemeyeceğini ve kulluk görevlerini yerine getiremeyeceğini belirtir.

Gazâlî, marifetullah'ın elde edilmesi için, aklın, kalbin ve nefsin birlikte çalışması gerektiğini vurgular. Ona göre, akıl, Allah'ın varlığını ve birliğini kanıtlar, sıfatlarını ve fiillerini anlamaya yardımcı olur. Kalp ise, Allah'a karşı sevgi, saygı ve huşu duyar, O'nunla yakınlık kurar. Nefs ise, Allah'a itaat eder, O'nun emirlerini yerine getirir ve yasaklarından kaçınır.

Gazâlî, marifetullah'ın meyvelerini de şöyle sıralar: Allah'a karşı sevgi, saygı, huşu, ümit, korku, tevekkül, sabır, şükür, zikir, tefekkür, ihlas, takva ve güzel ahlak. Bu meyveler, marifetullah'ın insanı nasıl değiştirdiğini, dönüştürdüğünü ve olgunlaştırdığını gösterir. Gazâlî'nin "Ma'rifetullah" bölümleri, marifetullah yolculuğunda bize yol gösterecek, kalbimizi uyandıracak ve ahlakımızı güzelleştirecek önemli bilgiler sunar.

Mevlânâ'nın Mesnevî'sinden Örnekler

Mevlânâ Celâleddin Rûmî, Mesnevî'sinde, marifetullah'ı aşk, sevgi ve coşku dolu bir dille anlatır. Mevlânâ'ya göre, marifetullah, aklın sınırlarını aşan, kalbin derinliklerinde hissedilen bir deneyimdir. O, Allah'ı tanımayı, denize düşen bir damlanın denizi bulması gibi, insanın kendi aslını bulması olarak tanımlar.

Mevlânâ, Mesnevî'de, marifetullah yolunda ilerlemek için, nefsi terbiye etmenin, kalbi temizlemenin ve aşka teslim olmanın önemini vurgular. Ona göre, nefsin isteklerinden kurtulan, kalbini dünyevi bağlardan arındıran ve kendini Allah'ın aşkına teslim eden insan, marifetullah'a ulaşabilir.

Mevlânâ, Mesnevî'de, birçok hikaye ve örnekle, marifetullah'ın insan hayatındaki etkilerini anlatır. O, Allah'ı tanıyan bir insanın, nasıl bir huzur, mutluluk ve anlam bulduğunu, nasıl bir güzel ahlaka sahip olduğunu ve nasıl bir fedakarlık örneği sergilediğini gösterir. Mevlânâ'nın Mesnevî'si, marifetullah yolculuğunda bize ilham verecek, kalbimizi coşturacak ve Allah'a olan aşkımızı artıracak değerli bir kaynaktır.

Sonuç

Marifetullah, insan için en büyük gaye ve en değerli hediye olmalıdır. Kur'an'ın rehberliğinde, İmam Ali'nin (عليه السلام) hikmetli sözleriyle, Gazâlî'nin aydınlatıcı bilgileriyle ve Mevlânâ'nın coşkulu aşkıyla, marifetullah yolculuğuna çıkabilir, Allah'ı tanıyabilir ve O'na yakınlaşabiliriz. Unutmayalım ki, marifetullah, sadece bir bilgi değil, aynı zamanda bir haldir. Bu hal, insanı değiştirir, dönüştürür ve olgunlaştırır. Bu hal, insana huzur, mutluluk ve anlam verir. Bu hal, insanı ebedi saadete ulaştırır.

Anahtar Kelimeler: Marifetullah, tefekkür, kalp, yakin, nur.

Yorumlar (0)

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Giriş Yap

Bunları da Okuyabilirsiniz

İMTİHANLAR NEDEN AĞIR OLUR? İŞTE 5 SEBEP!
Hz.Muhammed (S.A.V.) "Dünyanın 7000 Yıl Öm…
Esma-i Berhetiyye Sırrı Havası ve Faziletl…
Melamilik Öğretisi