Şeyh Şazeli Hazretleri kimdir?

admin
760 0

Şeyh Şazeli Hazretleri: Hayatı, Şazeliye Tarikatı ve Kuzey Afrika’daki İzleri

Şeyh Ebu’l-Hasan eş-Şazeli (rahmetullahi aleyh), İslam dünyasının en önemli mutasavvıflarından biri olarak kabul edilir. 13. yüzyılda yaşamış olan Şeyh Şazeli, Şazeliye tarikatının kurucusu ve tasavvuf düşüncesine getirdiği özgün yorumlarla tanınır. Bu makalede, Şeyh Şazeli’nin hayatını, Şazeliye tarikatının doğuşunu, zikir anlayışını ve Kuzey Afrika’daki etkisini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Şeyh Şazeli’nin Hayatı ve Kökenleri

Şeyh Ebu’l-Hasan eş-Şazeli, Hicri 593 (Miladi 1196/1197) yılında Tunus’un Gammara köyünde doğmuştur. Tam adı Ebu’l-Hasan Ali bin Abdullah bin Abdülcebbar eş-Şazeli el-Haseni’dir. Soyu, Hz. Hasan’a (radiyallahu anh) dayanmaktadır. Şeyh Şazeli, genç yaşta Kur’an-ı Kerim’i ezberlemiş ve İslami ilimlerde derinleşmiştir. Özellikle fıkıh, hadis ve tefsir alanlarında kendini geliştirmiştir.

Tasavvufa olan ilgisi erken yaşlarda başlamış ve bu alanda ilerlemek için çeşitli şeyhlerin sohbetlerine katılmıştır. Şeyh Abdüsselam bin Meşiş el-Haseni (rahmetullahi aleyh), onun manevi gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Şeyh Abdüsselam, Şeyh Şazeli’ye manevi yolculuğunda rehberlik etmiş ve ona tasavvufi sırları öğretmiştir. Şeyh Abdüsselam’ın vefatından sonra Şeyh Şazeli, kendi yolunu çizmeye başlamıştır.

Şazeliye Tarikatının Doğuşu

Şeyh Şazeli, Mısır’a hicret ettikten sonra Şazeliye tarikatını kurmuştur. Tarikatın temelleri, Şeyh Şazeli’nin zühd, takva ve Allah’a (celle celalühü) yakınlık prensiplerine dayanmaktadır. Şazeliye, kısa sürede Kuzey Afrika, Mısır ve diğer İslam ülkelerinde yayılmıştır. Tarikat, özellikle ilim ve amele önem vermesi, dünya işlerinden uzak durmaya teşvik etmesi ve zikrin kalbi temizleyici etkisine vurgu yapmasıyla tanınır.

Şazeliye tarikatının temel prensipleri şunlardır:

  • Takva: Allah’tan (celle celalühü) korkmak ve emirlerine uymak.
  • Zühd: Dünya malına değer vermemek ve ahirete yönelmek.
  • İlim: Kur’an ve Sünnet’i öğrenmek ve anlamak.
  • Amel: İlimle amel etmek ve salih amellerde bulunmak.
  • Allah’a (celle celalühü) Tevekkül: Her işte Allah’a (celle celalühü) güvenmek ve O’na sığınmak.

Şeyh Şazeli’nin Zikir Anlayışı

Şeyh Şazeli, zikre büyük önem vermiştir. Ona göre zikir, kalbi temizlemenin, Allah’a (celle celalühü) yakınlaşmanın ve nefsi terbiye etmenin en etkili yoludur. Şazeliye tarikatında zikir, genellikle sessiz (hafi) olarak yapılır. Ancak bazı durumlarda yüksek sesle (cehri) zikir de yapılabilir. Zikrin amacı, Allah’ı (celle celalühü) sürekli hatırlamak, O’na şükretmek ve O’ndan af dilemektir.

Şeyh Şazeli’nin zikir anlayışında şu hususlar öne çıkar:

  • Kalbin Hazır Olması: Zikir yaparken kalbin Allah’a (celle celalühü) yönelmesi ve dünyevi düşüncelerden arınması önemlidir.
  • Samimiyet: Zikir, riyadan uzak, samimi bir niyetle yapılmalıdır.
  • Devamlılık: Zikre düzenli olarak devam etmek, kalbin temizlenmesi ve manevi gelişimin sağlanması açısından önemlidir.
  • Tefekkür: Zikir yaparken Allah’ın (celle celalühü) isimlerini ve sıfatlarını tefekkür etmek, zikrin etkisini artırır.

Kuzey Afrika’daki Etkisi

Şeyh Şazeli’nin vefatından sonra Şazeliye tarikatı, Kuzey Afrika’da hızla yayılmıştır. Tarikat, özellikle Tunus, Cezayir, Fas ve Mısır gibi ülkelerde büyük bir etki yaratmıştır. Şazeliye, bölgedeki tasavvufi düşüncenin gelişimine önemli katkılar sağlamış ve birçok alim, şair ve sanatçının yetişmesine vesile olmuştur.

Şazeliye tarikatının Kuzey Afrika’daki etkisi şu şekillerde görülmektedir:

  • Manevi Eğitim: Şazeliye, medreseler ve zaviyeler aracılığıyla manevi eğitim vermiştir. Bu eğitimler, insanların ahlaki değerlerini yükseltmelerine ve Allah’a (celle celalühü) daha yakın olmalarına yardımcı olmuştur.
  • Sosyal Dayanışma: Şazeliye, yoksullara yardım etmek, yetimleri korumak ve ihtiyaç sahiplerine destek olmak gibi sosyal dayanışma faaliyetlerinde bulunmuştur.
  • Kültürel Gelişim: Şazeliye, bölgedeki kültürel gelişime katkıda bulunmuştur. Tarikat, şiir, müzik ve sanat gibi alanlarda birçok eserin ortaya çıkmasına vesile olmuştur.
  • Siyasi Etki: Şazeliye, bazı dönemlerde siyasi olaylarda da etkili olmuştur. Tarikat, adaleti savunmak, zulme karşı çıkmak ve halkın haklarını korumak gibi konularda aktif rol oynamıştır.

Şeyh Şazeli’nin Vefatı ve Mirası

Şeyh Ebu’l-Hasan eş-Şazeli, Hicri 656 (Miladi 1258) yılında Mısır’da Hümeysera Vadisi’nde vefat etmiştir. Kabri, günümüzde ziyaret edilen önemli bir ziyaretgahtır. Şeyh Şazeli, geride birçok eser ve talebe bırakmıştır. Onun öğretileri, Şazeliye tarikatı aracılığıyla günümüze kadar ulaşmıştır. Şeyh Şazeli’nin tasavvufi düşünceleri, İslam dünyasında hala büyük bir ilgiyle takip edilmektedir.

Şeyh Şazeli’nin mirası, sadece Şazeliye tarikatıyla sınırlı değildir. Onun öğretileri, tüm Müslümanlar için birer rehber niteliğindedir. Şeyh Şazeli’nin zühd, takva, ilim ve amel prensipleri, günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Onun Allah’a (celle celalühü) yakınlaşma, nefsi terbiye etme ve kalbi temizleme konusundaki tavsiyeleri, manevi yolculukta olanlar için değerli birer kılavuzdur.

Sonuç

Şeyh Ebu’l-Hasan eş-Şazeli, İslam dünyasının önemli bir mutasavvıfı ve Şazeliye tarikatının kurucusudur. Hayatı boyunca zühd, takva, ilim ve amele önem vermiş, insanları Allah’a (celle celalühü) yakınlaşmaya teşvik etmiştir. Şazeliye tarikatı, Kuzey Afrika’da büyük bir etki yaratmış ve bölgedeki tasavvufi düşüncenin gelişimine önemli katkılar sağlamıştır. Şeyh Şazeli’nin mirası, günümüzde de yaşamaya devam etmekte ve tüm Müslümanlar için birer rehber niteliği taşımaktadır. Onun hayatı ve öğretileri, bizlere Allah’a (celle celalühü) yakınlaşmanın, nefsi terbiye etmenin ve kalbi temizlemenin yollarını göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Şazeliye tarikatı, zikir, manevi eğitim, Kuzey Afrika, tasavvuf

Sen de Yorum Yap